Kimler Kırmızı Et Yememeli ?

Ela

New member
Kimler Kırmızı Et Yememeli? – Et Sevenlerle Bitkisel Diyetçiler Arasında Barış Toplantısı!

Selam dostlar!

Bugün konumuz, mideyle vicdanın, lezzetle sağlık kaygısının, “et mi sebze mi?” savaşının tam ortasında kalan kadim mesele: kırmızı et.

Hani o kokusuyla mangalı, tadıyla pazar kahvaltısını, fiyatıyla da kredi kartını ağlatan efsane gıda. 😅

Ama bu defa “etli pilav mı, etsiz pilav mı?” değil; “kimler kırmızı et yememeli?” diye konuşacağız.

Tabii ki öyle bilimsel makale havasında değil, forumdaş sohbeti tadında; biraz kahkaha, biraz bilgi, biraz da “aman kalp krizi geçirmeyelim” kıvamında!

---

1. Kırmızı Et: Lezzetin Şampiyonu, Kolesterolün Patronu

Kırmızı et, sofraların starıdır ama aynı zamanda damarların drama queen’idir.

Her lokmada “Ben çok lezzetliyim ama dikkat et, kalp damarlarını sinirlendirebilirim” diye fısıldar.

Doktorlar der ki: “Aşırı kırmızı et tüketimi kolesterolü yükseltir, kalp krizi riskini artırır.”

Biz de deriz ki: “Hocam ama o kuzu pirzola gözümün içine bakıyor, şimdi onu nasıl geri çeviririm?” 😋

Kısacası, kırmızı et hem kahraman hem de potansiyel düşman.

Yani yemek dünyasının Batman’i: kahraman ama biraz karanlık tarafları var.

---

2. Kimler Yememeli? – Liste Geliyor, Kalemlerinizi Hazırlayın

Evet sevgili forumdaşlar, işte doktorların, diyetisyenlerin ve arada “benim komşu da böyle dedi” diyenlerin birleştiği cepheye göre kimlerin uzak durması gerekiyor:

a) Kalp Damar Dostu Olmak İsteyenler:

Kolesterolü yüksek, tansiyonu hoplayanlar… Siz mangal başına değil, zeytinyağlı tencereye davetlisiniz.

Kalp “biraz dinlenmek istiyorum” diyorsa, bifteğe değil, mercimeğe yönelin.

b) Gut Hastaları:

Etten gelen pürin maddesi vücutta ürik asit yapar.

Gut hastalarının düşmanı: kırmızı et!

Ama üzülmeyin, tavuk hâlâ yanınızda, balık sizi terk etmedi. 💁‍♀️

c) Böbrekleri Tatilde Olanlar:

Böbrekler fazla proteini süzmekte zorlanır, “ben artık bu kadar çalışamam” der.

Onları zorlamayın, protein alımını sınırlayın.

Kırmızı et burada biraz fazla “mesai” yaratıyor.

d) Hayatının Her Döneminde Diyet Yapanlar:

Yağ oranı yüksek, kalorisi fazla.

“Ben 2 kilo verdim, ödül olarak antrikot yiyeceğim” demek = “Emeklerimi sıfırlayacağım” anlamına gelebilir.

Evet, kırmızı et doyurur ama bir o kadar da kalorili tuzaklarla doludur.

---

3. Erkekler Bu Konuya Nasıl Yaklaşır? Stratejik Et Planlaması!

Ah erkekler!

Onların kırmızı etle ilişkisi genelde bir stratejik askeri operasyon gibidir.

“Hafta sonu mangal planı yapıldı mı? Hangi köfte, kaç gram kıyma, kim ızgarayı yakacak?”

Sanki NATO toplantısı düzenliyorlar. 😆

Bir erkek için kırmızı et, sadece yemek değil, gücün simgesidir.

“Ben eti az pişmiş yerim, dişimin hakkıyla!”

Ama ne yazık ki o kahramanlık, mide yanmasıyla, kolesterol ölçümünde kalp çarpıntısıyla sonuçlanabiliyor.

Kadın partnerine “ben kırmızı et yemeyi azaltacağım” dediğinde ise genelde cevap şu oluyor:

“Canım çok iyi yaparsın ama o yağları da ben değil, sen yakarsın.”

Bir de yanında detoks çayıyla “beraber sağlık yolculuğuna çıkalım” teklif edilir.

Ama adam hâlâ aklından o kömür kokan bifteği çıkaramamıştır…

---

4. Kadınların Empatik ve Pratik Yaklaşımı: “Et Yeme Ama Aç Kalma!”

Kadınlar bu konuda genelde daha empatik ve ilişki odaklı.

Erkek “et yemeden doymuyorum” der, kadın hemen çözüm arar:

“Tamam aşkım, sana kinoalı, mantarlı, sebzeli köfte yapayım. Gör bak et gibi olacak!”

Tabii sonra o köftenin içinde et olmadığı anlaşılınca suratlar düşer.

Ama kadın için mesele karın değil, kalbin doymasıdır.

“Sen uzun yaşa, mangalın dumanına değil, bana sarıl!” dercesine… 💞

Bir de şu klasik cümle vardır:

“Ben et yemiyorum ama sana yaparım.”

Yani sevgi, ızgarada pişen bir duygudur.

---

5. Mizah Bir Yana, Sağlık Ciddi Bir İş

Şaka bir yana, kırmızı et gerçekten dikkatli tüketilmesi gereken bir gıdadır.

Haftada 2-3 porsiyon ideal.

Her gün biftekle kahvaltı yapmak yerine arada baklagil, balık, tavuk gibi alternatiflerle denge kurmak gerekiyor.

Böylece hem tat kalır, hem sağlık kaçmaz.

Ama unutmayın, mesele sadece ne yediğiniz değil, nasıl pişirdiğiniz de önemli.

Kömürde yanan et = kanserojen bomba.

Haşlama ya da fırında pişirmek, hem mideye hem kalbe dost.

---

6. Forumun Etik Sorusuna Davet: “Sizce Et Yerine Ne Yenir?”

Şimdi, sözü size bırakıyorum sevgili forumdaşlar:

Kırmızı et yemeyenler neyle mutlu oluyor?

“Ben onsuz yaşayamam” diyenler nasıl dengeliyor?

Tofuyu, seitanı, mantarı ete alternatif görebiliyor musunuz? Yoksa “yok kardeşim, o iş öyle olmaz” diyenlerden misiniz?

Yorumlara bekliyorum.

Hadi bakalım, kim etçil, kim otçul, kim de “ben sadece sucuk kokusuna dayanamıyorum” tayfasından?

Sohbet et tadında, neşesi bol olsun! 🥩🌿🔥